Uzmanlarına Sorduk - Grafolojibilirkisi

İçeriğe git

Ana menü:

Ev Hanımından İş Adamına Sahte Senettten Herkes Mağdur. Uzmanlarına Sorduk.


Türkiye’de ‘sahte senet’ patlaması yaşanıyor. Peki ama neden? Dünyanın sayılı adli tıp uzmanlarından Prof. Dr. Salih Cengiz, analist Ahmet Karaöz ve kriminal uzmanı Mustafa Kariptaş “Müthiş zekiler ve biz ancak onların peşinden gidebiliyoruz” diyor. Kariptaş, sahtecilerin senet mağduru olunmaması için yapılması gerekenler konusunda uyarıda bulunuyor. Uzmanlarına sorduk, bize sahteciliğin neden “Çığ gibi büyüdüğünü” anlattı.

İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü öğretim üyesi ve Avrupa Adli Bilimler Birliği Türkiye temsilcisi Prof. Dr. Salih Cengiz, sahtecilerin korkulu rüyası mürekkep yaşı testinin dünyadaki beş uzmanından biri. “Türkiye’de sahte senet vakaları çığ gibi” diyen Prof. Cengiz,  “Diyelim evinize bir kargo paketi geldi. Kurye, elindeki kağıdı uzatıp ‘Kağıttaki karenin içine adınızı soyadınızı yazıp imza atın’ dedi. Siz de imzalayıp, paketi aldınız. Bir ay sonra evinize icra geliyor çünkü kargo tebligatına attığınızı sandığımız o kağıdın içinde farkına varmadan bir borç senedine imza atıyorsunuz. ‘Bu sahte senet’ diyerek mahkemeye gittiniz. Hakim de belgenin sahte olup olmadığını anlamak için Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Adlı Tıp, dünyanın yıllardır uygulaya geldiği buna benzer durumlara ilişkin yöntemler için “Bu belgenin sahteliğini anlayabilecek teknoloji dünyada yoktur” diye rapor veriyor. Adli tıp bu raporlarıyla sahte belgecileri cesaretlendiriyor. Dünyada ne olup bitiyor takip etmiyorlar. Mesela imzanın atıldığı zamanı belirleyen mürekkep yaşlılığı testi var ama dört yıldır “Böyle bir yöntem yoktur” diyorlar ve insanları mağdur ederek suç işliyorlar.

KAREYE İMZA ATMA

Sahte belgecilerin kullandığı yöntemlere dikkat çeken Prof. Cengiz, şunları söylüyor: “Bizim sahtecilerimiz çok zeki. Ama tembel oldukları için çalışmak yerine sahtecilikle meşguller. Bizim derdimiz de çok zeki ama tembel olan bu insanların kullandığı yöntemleri çözümlemek. Maalesef onlar bizim önümüzde ve peşlerinden kovalıyoruz. Vatandaşlara bu konudaki uyarım, asla size gösterilen kutunun içine imza atmamaları. Belgeye de imza atış nedenerini not düşsün ve yazı ile imzayı birbirinin üzerine getirinsinler. Sakın açığa imza atmayın. Asla kare içine imza atmayın”

Yargıtay sahteciliği özendirdi

Prof. Dr. Salih Cengiz ve Mustafa Kariptaş, sahteciliğin artışındaki teknik nedenleri anlatıyor ama sorunun bir de hukuki boyutu var. İTÜ ve Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nin yanı sıra çeşitli akademilerde öğretim görevlisi olan analist Ahmet Karaöz, sahtecilik konusunda Yargıtay ve yerel mahkeme hakim ve savcılara bilgilendirme yapan bir hukukçu. Karaöz, Yargıtay’ın aldığı “Belge sahtede olsa icra ve haciz işlemi durdurulamaz” anlamına gelen kararın, sahtecilik olaylarındaki artışın da hukuki nedeni olduğunu söylüyor. Ahmet Karaöz, kendi alanlarında önde gelen kriminal imza uzmanı, kimyasal analiz uzmanı ve DNA uzmanıyla birlikte sahte senetlerin üzerindeki insan parmak izlerinden, kullanılan mürekkebin farklılığından veya kağıtların farklı özelliklerinden yola çıkarak sahteciliği ortaya çıkarmaya çalışıyor:  “Hileyle ele geçirilen imzayla hazırlanmış sahte senetler, artık örgütlü olarak yapılıyor. Bir gün evinize bir borç senedi geliyor ve panik oluyorsunuz. Panik halde ‘Bu senetteki imza benim değil’ diyerek mahkemeye başvuruyorsunuz. Mahkeme belgenin sahteliğini araştırıyor ve o kargo tebligatına attığınız ıslak imza size ait olduğu için, mahkemeyi kaybediyorsunuz. Oysaki bu konuda iyi bir hukukçuya başvurup ‘Hileli senet’ itirazında bulunmanız gerekiyor. Ayrıca, geçen yıl Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin aldığı ‘İcraya söz konusu olan belgenin sahte olduğu iddiası icra işlemini durduramaz’ kararı da bu konuda mağduriyeti artırdı. Yargıtay’ın son kararıyla, artık sahte veya hileli senede itiraz etmek için senedin yüzde yüzünü ve yüzde 15 teminatını yatırmanız gerekiyor. Bir de sahtecilik iddianızı kanıtlayamazsınız yüzde 20 daha ceza ödemeniz gerekiyor”

İspatlayamayacağım sahte imza yoktur

Mustafa Kariptaş, son teknoloji araçlar alarak bir laboratuar kurmuş. “Taklidini anlayamayacağım imza yoktur” diyen Kariptaş, şunları söylüyor: “Sahtecilik konusunda kopya imza veya hileyle ıslak imza alarak senet oluşturmanın sayısız yöntemiyle karşılaşıyoruz. Hiçbir makine, insanın ıslak imzayla attığı imzanın birebir aynısını yapamaz. Makineyle ya da bir başka insan tarafından atılmış imzanın size ait olmadığını kesinlikle anlayabiliriz.
 
İçeriğe dön | Ana menüye dön